henüz gitme vakti değil
"Bir gün bu sessizlikten çıkacağım… ve o gün, karanlıkta yürüyen herkes için bir fırtına kopacak. Merdivenin başındayım… Soğuk, tenimi değil ruhumu kesiyor. Önümde dipsiz bir boşluk, arkamda yakıp yıktığım bir geçmiş. İnsanlar koşuyor, bağırıyor, yaşıyor… Ben değil. Ben başka bir yerdeyim. Bu şehir, bana ait değil. Rüzgârın sesi, insanların gürültüsünden daha gerçek geliyor. Herkes bir yerlere yetişme derdinde, bense hiçbir yere ait olamamanın huzurunda ve öfkesindeyim. Bazen yürümek kaçıştır. Ben kaçmıyorum. Duruyorum. Bekliyorum. İçimdeki fırtına, adım atmamı engelliyor… ve biliyorum, o fırtına dindiğinde adım atarsam, dünya eskisi gibi olmayacak. Kendi savaşımı veriyorum, görünmeyen bir cephede. İnsanlar gülüyor, sevdiklerine sarılıyor… ben sadece nefes alıyorum, ama her nefesim bir meydan okuma. Bu merdivenin başında, ne zamanı umursuyorum ne de kaderi. Sadece şunu biliyorum: Henüz gitme vakti değil...