Bu kadar güçlü durabilmek yoruyor insanı
Çok kaybettim... Sevdiklerimi, hayallerimi, hayatımı, en çok da kendimi. Bu kadar kaybeden biri olarak bu kadar güçlü durabilmek yoruyor insanı. Ve bu kadar kaybetmek yeniden başlamayı oldukça zorlaştırıyor, “ya bir daha” ile başlayan cümleler yüzünden. Cevaplanmamış sorular yoruyor, belirsizlikler yoruyor, beklemek yoruyor, anlaşılmamak, duyulmamak, görülmemek yoruyor, can yakıyor. Koca dünyaya, bu kadar insana karşı yalnız savaşmak yoruyor. Mutsuzluklar yoruyor, kabullenişler, ümitsizlikler yoruyor. Bu kadar yorgunluktan sonra insana bir şey kalmıyor, geriye dönüp “ben nasıl bu kadar dayanabildim” demekten başka bir şey gelmiyor elinden, dilinden. Gözlerdeki yorgunluk, yüzdeki kırışıklıklar, saçlardaki aklar değil miydi insanı anlatan? Onlardı anlatan evet ama var mıydı bir dinleyen, gören, duyan? Hikâyesi burda başlıyor insanın. İnsan en çok da görülmediğinde, duyulmadığında, anlaşılmadığında dertliydi, kederliydi. İşte bu yüzden küsmüştü dünyaya, insanlığa en çok da kendine. İşte b...